Çeviren : Songül AYDIN
Kaynak: Bild, 25.09.2002
…bu durumda komşularımız, açlıktan kıvranan çocuklar, okuma yazma bilmeyenler ve budistler olurdu! Dillerini anlayamazdık.
Rakamlarla düşünmediğimiz zaman, dünyada olup-bitenleri tasavvur edebilmek zor oluyor. Amerikalı bilimadamı Donella Meadows dünyayı daha iyi anlayabilmemiz için “Dünya 1001 vatandaşı olan bir köy olsaydı” adlı kitabında farklı ve başarılı bir yönteme başvuruyor. O, bize dünyayı, 1001 nüfuslu bir köy misaliyle anlatıyor ve diyor ki: eğer dünya 1001 nüfuslu bir köy olsaydı…
Bu 1001 kişiden, 584’ü Asyalı, 124’ü Afrikalı, 95’i Avrupalı, 84’ü Latin Amerikalı, 55’i eski Sovyetlerden, 52’si Kuzey Amerikalı, 6’sı Avustralyalı ve Yeni Zelandalı olurdu.
Diller:
165’i Çince ve Mandarin konuşurdu, 86’sı İngilizce, 83’ü Hintçe ve Urduca, 64’ü İspanyolca, 58’i Rusça, 37’si Arapça, geri kalanlar ise, aralarında Almanca’nın da bulunduğu 200 ayrı dili konuşurlardı.
Dinler:
Bu köyde 329 Hıristiyan, 178 Müslüman, 167 Ateist, 132 Hindu, 60 Budist, 45 doğa dinleri bağlısı ve Animistlerin temsilcisi, 3 de Yahudi bulunurdu.
Bu köyün 520’si kadın, 480’i erkek olurdu. Köyde 360 çocuk yaşardı. 90’ı aşırı yoksulluk içinde büyür, 30’u beş yaşına gelmeden ölür, 75’i her gün ağır şartlar altında çalışmak zorunda olurdu.
Bu köyde, her yıl 31 bebek dünyaya gelir, üçü açlıktan biri kanserden olmak üzere 10 insan ölürdü. Bir kişi AIDS hastası olurdu.
Köy sakinlerinden 330’u temiz su kullanma imkanına sahip olamazdı. Köyde 1890 tavuk, 310 koyun ve keçi, 230 sığır, 150 domuz olurdu ancak buna rağmen, 600’den fazla insan sürekli açlık içinde kıvranırdı. 31 yeni doğum ve 10 ölümün gerçekleşeceği köyün bir sonraki yıl nüfusu 1021 olurdu.
Fakir ve zengin:
Köyde 200 kişi, toplam gelirin % 75’ini elde ederdi. Diğer 200 kişi, toplam gelirin % 2’sini paylaşırlardı. 70 insanın kendilerine ait bir arabası olurdu.
En zengin 200 kişi senede 10.000 Euro’dan fazla para kazanırken, en fakir 200 kişi, günde 1,5 Euro’dan daha az kazanabilirdi.
Köy sakinlerinin 760’ının elektrik kullanabilme imkanı olur, 420’sinin kendilerine ait bir radyosu, 240’nın bir televizyonu, 140’ının bir telefonu, 70’inin de bir bilgisayarı olurdu.
640 yetişkin arasından yarısı okuma yazma bilmezdi, 310 çocuk okula gidebilirken, 70 çocuk okul yüzü görmezdi.
Köyün 6000 dönüm arazisi olurdu. 700 dönüm hasat için, 1400 dönüm otlak arazisi olarak kullanılırdı; 1900 dönüm ormanlık alan, 2000 dönüm çöl, tondura ve asfalt olurdu.
5 askerin bulunduğu köyde, 7 öğretmen, fakat sadece 1 doktor görev yapardı!