Prof.Dr. Ali İhsan TAŞÇI’nın “Cinsel Eğitim” Kitabından alınmıştır.
CİNSEL EĞİTİM-CİNSEL SAĞLIK
Her insanın cinsel bir yönü, cinsel arzuları ve cinsellikle ilgili değerlendirmeleri vardır. Çocuklukta, ergenlikte, gençlikte ve evlilikte cinsel duygular, cinsel davranışlar ve cinsel sorunlar kişinin mutluluğunu, sağlığını, başarısını etkiler.
Cinsel sağlık, “cinsel yönden fiziksel, ruhsal ve sosyal iyilik hali” olarak tanımlanır. Cinsel eğitimin amacı, cinsel yönden sağlıklı bireylere ve dolayısıyla sağlıklı bir topluma ulaşmaktır. Bu amaca ulaşmak için, cinsellikle ilgili gerekli bilgileri öğrenme, olumlu duygu ve davranışları kazanma çabalarının tümüne cinsel eğitim denebilir.
Cinsel Yönden Sağlıklı Kişi:
· Sevme, sevgisini sunabilme ve sunulan sevgiyi algılayabilme kapasitesine sahiptir.
· Saygı, güven, hoşgörü duygularına sahip olup, bunları davranış haline getirmiştir.
· Kendine ve başkalarına karşı olan sorumluluklarını bilir ve bunları yerine getirmeye gayret eder.
· Cinsel arzularını uygun tarzda gidermeyi ister ve gerektiği zaman cinsel arzularını baskılayabilir.
· Kendi ve karşı cinsin temel bedensel yapı ve özelliklerini bilir. Bu konularda yanlış kanaatlere sahip değildir.
· Cinsellikle ilgili sorunlarını nasıl çözmesi gerektiğinin bilincindedir.
· Kendine ve yakınlarına yönelik cinsellikle ilgili tehlikeleri bilir ve bunları önlemek için tedbirler alır.
Cinsel Eğitimsizliğin Yol Açtığı Sorunlar
· Çocukların ve gençlerin sevgi, saygı, güven ve hoşgörü duyguları yeterince gelişmemiştir. Bunun yansıması olarak cinsellikte, duygu ve davranış bozukluğu ihtimali artar.
· Gençlerin uygun olmayan cinsel faaliyetleri neticesinde, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, istenmeyen gebelikler, kürtaj ve sahipsiz çocuk oranlarında artma olur.
· Cinsel duyguların sürüklediği arkadaş gurupları içinde, alkol, uyuşturucu alışkanlıkları, şiddet olayları ve suçlar artar.
· Cinsel sorunların artması neticesinde, evlilik ilişkileri ve bağları zayıflar. Evlilik dışı ilişkiler, geçimsizlikler ve boşanmalarda artma meydana gelir.
· Bekarların ve evlilikte cinsel tatmini bulamamış kişilerin, evlilik dışı ilişkilerde cinselliği araması neticesinde kullanılan kadınların, fahişelerin sayısında artış görülür.
· Cinselliğin evlilik kurumu içerisinde olması gerektiği düşüncesinin zayıflaması, başkalarının cinsel haklarına saygının azalması ve cinsel arzuları baskılayamama gibi nedenlerle cinsellikle ilgili suçlarda artış olur.
· Aile bağlarının zayıflaması neticesinde, çocukların eğitim ve duygusal gelişimlerinde aksama, cinsel tehlikeler karşısında kontrolsüz ve korumasız kalma riski ortaya çıkar.