Prof.Dr. Ali İhsan TAŞÇI’nın “Cinsel Eğitim” Kitabından alınmıştır.
EBEVEYNLERİN GÖREVLERİNİ KİMLER YAPIYOR?
Bir çok ebeveyn çocukları ile cinsel konuları konuşmakta zorluk çekerler. Başlangıçta, çocukların cinsel içerikli sorularına verilen geçiştirici cevaplar, sorular karşısında kendi rahatsızlıklarının çocuklara hissettirilmesi, çocuk-ebeveyn arasındaki iletişimi ortadan kaldırır. Hem çocuk hem de ebeveynin konuşmalarında cinsellik adeta yokmuş gibi bir durum ortaya çıkar. Ebeveynlerin bu tavrı kültürel özelliklerden kaynaklanmaktadır. Çocukluklarında kendi ebeveynleri ile cinsel konuları konuşamayanlar, çocukları ile bu alandaki iletişimde doğal olarak zorluk çekeceklerdir.
Ebeveynler, çocuklarının cinselliğini görmezlikten geldiklerinde ve cinsel eğitimlerini önemsemediklerinde, kendi bıraktıkları boşluğun nasıl doldurulacağını, çocuklarının bilgi ihtiyaçlarının nereden karşılanacağını düşünmek zorundadırlar. Ebeveynler bu durumu önemsemek, çocuklarının cinsel eğitiminden birinci derecede sorumlu olduklarını ve bu görevlerini başkalarına devredemeyeceklerini bilmek durumundadırlar.
Ebeveyn, görevini yapmadığında, çocuğun bilgi ve düşüncelerinin kaynakları şunlardır:
· Çocukların hayal dünyaları: Küçük çocuklar, cinsellikle ilgili akıllarına gelen sorularını soramadıklarında, kendi dünyalarında hayal mahsûlü cevaplar üretirler. Bu düşüncelerin bir çoğu doğru olmamasına rağmen doğruymuş gibi yıllarca çocukların hafızalarında saklı kalır.
· Arkadaşlar: Çocukların arkadaşlarından öğrendiği bilgilerin de bir çoğunun doğru olma ihtimali oldukça düşüktür.
· Medya: Televizyon, internet, gazete ve dergiler gibi medya araçlarının bilgi bombardımanı çocukları etkilemektedir. Günümüzde bu kesim, sağlıklı eğitim vermek yerine daha çok izlenmek, daha çok satmak gayesiyle cinselliği tahrik eden, cinsel özgürlüğü özendiren, ahlâkî prensiplerle uyuşmayan yayınlar yapmaktadırlar.