Eğitim Uygulamaları

25 Haziran 20120

Prof.Dr. Ali İhsan TAŞÇI’nın “Cinsel Eğitim” Kitabından alınmıştır.
CİNSEL EĞİTİM UYGULAMALARI

Bebeklikten itibaren yetiştirilme tarzı, cinsellikle ilgili ayıplamalar ve cezalandırmalar, aile içindeki konuşma ve davranışlar, arkadaşlardan öğrenilenler, cinsellikle ilgili argo sözler, fıkralar, küfürler, medyada ve çevrede görülenler, okunan kitap ve dergiler, kişinin kendi cinsel arzu ve deneyimleri gibi bir çok faktör, cinsellikle ilgili bilgi, değer yargıları ve davranışları etkilemektedir. Bu nedenle cinsel eğitim, cinselliği etkileyen tüm faktörler dikkate alınarak planlanmalıdır.

Bir çok ebeveyn, hem kendileri güzel örnek oluşturarak hem de açıklayıcı bilgilerle çocuklarını cinsel yönden eğitebilmiştir. Ancak, iyi niyetlerine rağmen bir çok ebeveyn de, çocuklarının cinsel eğitim ihtiyaçlarını anlayamamış, cinsellik ve çocuk kelimelerini birlikte kullanmaktan bile çekinir bir haldedir.

Anadolu geleneklerinde “Yenge” ve “Sağdıç” olarak adlandırılan ve evlenecek gençleri cinsellik konusunda bilgilendirmekle görevli kişiler var olmuştur. Bilgili ve bilinçli yenge ve sağdıçlar bir çok yönden faydalı olabilmişlerdir. Ancak, kendileri bu konuda eğitimsiz ve bilinçsiz olanlar da faydadan çok zarar vermişlerdir.

Programlı cinsel eğitim uygulamaları yenidir. Özellikle gençlerin toplumsal değer yargılarını hiçe sayan davranışları, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve evlilik dışı gebeliklerin korkutucu boyutlara ulaşması, fuhuş ve kadın ticaretinin büyümesi, aile içi şiddet, cinsel istismar, tecavüz olaylarının çokluğu cinsel eğitimi daha çok gündeme getirmektedir. Bir çok ülkede, okullarda düzenli cinsel eğitim programları uygulanmaya başlanmış, bir çoğunda da planlanmaktadır.

Gençlere yönelik cinsel eğitim programları oluşturulurken, cinsel eğitimden amaçlanan fayda ve gençlerin cinsellik konusunda önündeki alternatifler göz önünde bulundurulmalıdır. Cinsel eğitim programlarında ister istemez, alternatiflerden birisi tercih edilmekte ve buna göre yönlendirmeler yapılmaktadır.
· Gencin cinsel güdülerini baskılaması ve evlenene kadar karşı cinsle cinsel ilişkide bulunmaması,
· Evlilik öncesi cinselliğin, arzu edilmemesine rağmen olabilirliği.

Evlenene kadar cinsel ilişkinin yasaklandığı cinsel eğitim, hem ahlâkî değerlere uygun hem de cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve evlilik dışı gebeliklerin önlenmesinde en etkin olanıdır. “Yasaklayıcı cinsel eğitim” adı verilen bu programlarda esas olarak hastalık ve gebeliklerin zararları, cinsel perhizin ahlâkî ve dinî yönden güzellikleri vurgulanır.

Yasaklayıcı cinsel eğitimin bir işe yaramayacağı, pratikde de yaramadığı öne sürülerek “Açıklayıcı cinsel eğitim” denen cinsel eğitim programları, özellikle Batıda daha çok uygulanmaktadır. Burada amaç, gençleri cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve gebeliklerden korumaktır. Bu konuda açıklayıcı bilgiler, korunma tedbirleri sunulur. Bazı yörelerde, doğum kontrol ilaçları ve prezervatiflerin temininde kolaylıklar sağlanması bu tip eğitim programlarının bir parçası olabilmektedir.

Cinsel eğitimin amaçları, şüphesiz cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve evlilik öncesi gebeliklerden korunmaya indirgenemez. Anatomi, fizyoloji bilgileri, üreme mekanizmaları, cinselliğin duygusal ve ahlâkî yönleri, duygu ve davranışları geliştirici ve olgunlaştırıcı çalışmalar olmaksızın cinsel eğitim eksik kalacaktır.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *